13 May 2022

Alparslan Türkeş’te Tarih Tasavvuru – II

Yazan: HALUK KAYICI

Osmanlı Devleti-Türkiye Cumhuriyeti

Türkeş’e göre, Osmanlı Devleti Türk tarihinin en büyük devletidir. Dünyada Osmanlı Devleti kadar büyük, ihtişamlı ve insanlara saadet ve huzur getirmiş bir devlet kurulmamıştır (Türkeş, 1994). Üç büyük ideali, gerek coğrafya içerisinde gerekse medeniyet yapısı içerisinde gerçekleştirmeyi hedef almıştır. İlki, aynı dine mensup olan insanların mutluluğunu, bunların birliğini, beraberliğini sağlamak hedefidir. İkinci olarak, Türklerin birliğini, beraberliğini sağlamayı hedeflemiştir. Diğer hedefi ise bütün dünyayı bir birleşik dünya hâline getirerek, yeryüzünde bir hak ve adalet nizamı tesis etme yani “Nizâm-ı Âlem” gayesini gütmüştür (Türkeş, 1977a). Fakat Osmanlı Devleti belirli sınırlara vardıktan sonra enerjisini kaybetmiştir. Enerjisini kaybetmesine sebebi, ülküsünü ve gayelerini unutmuş, ilimde ve teknikte ise geri kalmış olmasıdır (Türkeş, 1993; Türkeş, 1994). Bu enerji kaybı vurgusu ile birlikte Türkeş, özellikle 17. yüzyıl sonu ile 18. yüzyıl başında Osmanlı devlet yönetimine hâkim unsurun, Türk milletinin gerçeklerine aykırı düştüğü için de, bu cihanşümul devletin çöküp, yıkıldığını belirtmiştir (Türkeş, 1977b).

Üst üste uğradığımız yenilgiler, özellikle 18. yüzyılın sonlarına doğru, başta padişahlar olmak üzere, devleti idare eden Türk devlet adamlarında, bu felaketlerden kurtulmak için Batı’ya benzemek, Batı’nın usullerini benimsemek fikrini doğurmuş, fakat Türkeş’e göre:

“Gerek Türk devlet adamları olsun, gerek Türk aydınları olsun, Batı’nın gücünü meydana getiren temel fikirlerin ne olduğunu, Batı’nın üstünlüğünü meydana getiren ana faktörlerin ne olduğunu esaslı olarak hiçbir zaman anlayamamışlar, tespit edememişlerdir.” (Türkeş, 1977a).  

Osmanlı Devleti’nin çöküşü ile Türk milleti ve Türk Devleti adeta tarih sahnesinden silinme, yok olma durumunda kalmıştır. Bu durum içerisinde Türk milleti, Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmayı, Türk milletini yeniden Dünya üzerinde bağımsız bir halde yaşama imkânına kavuşturmayı başarmıştır (Türkeş, 1993).

Türk Tarihinde Acı ve Tahripkâr Çöküşler

Alparslan Türkeş, tarihimizdeki acı ve tahripkâr çöküntülerin başlangıcını teşkil eden iki büyük felaketin varlığından bahsetmiştir:

“Bunlardan birisi 13. Yüzyılın başında Asya’nın doğusundan çıkan Cengiz Han’ın başkanlığındaki putperest Moğol istilasıdır. Diğeri ise 1683 yılında 2. Viyana muhasarası sırasında uğranılan yenilgidir.”

Moğollar, yaptıkları büyük katliamların yanı sıra camileri, medreseleri, kütüphaneleri ve birçok eseri de yok ederek Türk medeniyetinin birikimlerine zarar vermişlerdir (Türkeş, 1992).

Türkeş’e göre, tarihimizin acı ve tahripkâr dönüm noktalarından birisi de, Osmanlı Devleti’nin 1683 yılında İkinci Viyana seferinde yaşadığı mağlubiyettir. Viyana’da uğramış olduğu bu büyük yenilgi, birçok felaketi de beraberinde getirirken, hemen ardından 1699 yılında Karlofça Antlaşması ile ilk defa Osmanlı Devleti, yenilginin sonucu olan bir anlaşma imzalamaya mecbur bırakılmıştır. Bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti kuruluncaya kadar geçen zaman içerisinde Osmanlı Devleti, yani Türk milleti, devamlı saldırılara, yenilgilere ve felaketlere uğramıştır (Türkeş, 1993).

Sonuç

Türk Milliyetçiliği fikrini eylem ve hareket hâline getiren Alparslan Türkeş, hayatı boyunca mazi ile istikbali barıştırmaya, yetiştirdiği nesillerin zihnine, kendisinde genç yaşlarda teşekkül eden, fikrî ve zihnî yapısının temelinde çok güçlü bir şekilde var olan millî tarih şuurunu yerleştirmeye çalışmıştır. Türkeş’e göre tarih, milletler mücadelesi tarihidir. Aynı zamanda devletlerin, milletlerin sicilini de tarih ortaya koyar. Ona göre, tarih bilinmeli, millî tarih şuuru var olmalıdır. Aksi hâlde, bugün için de geçerli olan tehlikeli ve sıkıntılı durumlardan silkinip kurtulmak mümkün olmaz.

            Türk milletinin köklü mazisini vurgulayan, Türk tarihinde devamlılığı esas alan Türkeş’e göre, Türkler her iki yüz yılda bir dünyaya yön veren büyük hareketler gerçekleştirmiş, tarihi boyunca, üç kıta üzerinde yayılan cihan devletleri kurmuştur. Türk milleti, bu devletleri kurarken daima kendi devlet felsefesinden, kendi öz kültüründen ilham almıştır. Kendi millî kültür ve devlet felsefesinden uzaklaşmadan, milletler mücadelesinde her alanda Türk milleti geride kalmamalı, en önlerde yer almalı ve kuvvetli olmalıdır. Çünkü ona göre kuvvet, en eski ve en geçerli dünya kanunudur.

İkinci Viyana Kuşatmasında ortaya çıkan başarısızlık da Türkeş için önemlidir. Bu mağlubiyet sonucunda, Türklerin çöküşe geçtiğini ve Batı’nın Türklere karşı üstünlük kurmaya başladığını belirtir. Onun için, Batı dünyasına üstünlük sağlayan sebepleri araştırmak ve bulmak, Türk milletinin geçmişini tanımak yönünden önemli olduğu kadar, geleceğinin tayin ve tespiti için de gayet mühimdir.

            Alparslan Türkeş, tarihimizin bilinmesi zaruretinin yanı sıra ülkemiz coğrafyasının da tanınması gerekliliğine inanıyordu. Türkçü millî doktrininde millî tarih şuurunu vurgulamış, Türk Milliyetçilerinin de insanlık mücadelesi ve kahramanlık destanları ile dolu Türk tarihinin zengin hatıralarını zihinlerinde daima uyanık tutmasını ve bu şuuru geliştirmeye çalışmasını ilkelerinden biri saymıştır.

* Bu metin ilk olarak  İstanbul Üniversitesi V. Uluslararası Tarih Eğitimi Sempozyumu’nda yayımlanmıştır.

____________________

Kaynakça

Anadol, C. (1995). Alparslan Türkeş, MHP ve Bozkurtlar. İstanbul: Kamer.

Gürgür, N. (1998). Alparslan Türkeş’te Tarih Şuuru., Alparslan Türkeş Birinci Yıl Armağanı (s. 111-117). Ankara: M.H.P. Genel Merkezi.

Kazganoğlu. (1950, Kasım 17). Son Vatan Parçası. Orkun, s. 7.

MHP. (2018, 04 27). Başbuğ’un Hayatı. https://www.mhp.org.tr/htmldocs/basbug /hayati/mhp/basbugumuzun_hayati.html

Nalbantoğlu, M. (1994). Alparslan Türkeş ile Tarihi Aydınlatan Sohbetler. İstanbul: Hamle.

Öztuna, Y. (2016). Türk Tarihinden Portreler. İstanbul: Ötüken.

Pakyürek, N. (1996). Millî Mesele’ler ve Türkeş. İstanbul: Burak Yayınevi.

Sarıkaya, Y. (2017). Alparslan Türkeş’in Dış Politikaya İlişkin Tespit ve Önerileri., Lider Türkiye İçin Alparslan Türkeş Vizyonu (s. 95). Ankara: TASAV.

Tanju, S. (1978). Tepedeki Dört Adam. İstanbul: Gelişim.

TBMM. (2009). Alparslan Türkeş’in TBMM’deki Konuşmaları. Ankara: TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu.

Türk Yurdu. (1997). Alparslan Türkeş’in Hayat Hikâyesi. Türk Yurdu, 17(118), 3.

Türkeş, A. (1975a). Millî Doktrin Dokuz Işık. İstanbul: Kutluğ Yayınları.

Türkeş, A. (1975b). Temel Görüşler. İstanbul: Dergâh.

Türkeş, A. (1977a). 9 Işık ve Türkiye. Ankara: Emel Matbaacılık.

Türkeş, A. (1977b). Toplumculuk. İstanbul: Dokuz Işık.

Türkeş, A. (1988). 1944 Milliyetçilik Olayı. İstanbul: Devlet Yayın Dağıtım.

Türkeş, A. (1992). Savunma (2. b.). Ankara: Ocak Yayınları.

Türkeş, A. (1993). 9 Işık. Bursa: Burçak.

Türkeş, A. (1994). Gönül Seferberliğine. İstanbul: Kamer.

Türkeş, A. (2018). Dava. (İ. Bahar, Dü.) İstanbul: Kamer.

Uzman, N. (2017). Türkeş Konuşuyor. Ankara: Berikan.

Yalçın, E. S. (2017). Başbuğ Alparslan Türkeş. Ankara: Berikan.

Geçmiş Yazılar

Comments are closed.